01.04.2020
Gecenin karanlığını deler bir hoş sada!
Müminler hazırdır.
Daha başlarını yastığa koyarken dualar vardır; “ Allah’ım sabah namazını vaktinde, cemaatle kılmaya eriştir beni! “
Minarelerden yükselen Muhammedi çağrı, alarmını ayarladığı saatin ikazı gönlünü hoş eder. Dilinde Rahman’ın ismi, yönelir hazırlığa.
Beden hazırdır, gönül hazır!
Karanlık, kıvrımlı dar sokaklar çözülür önünde, selam verir ona, kaldırım taşları, ağaçlar, esen saba rüzgarı…
Onu karşılamakta eşya, ins ve cin!
Onu beklemekte cami, kubbe, mihrap, minber, şamdan, avize…
Sağ ayak ile girilir, hemen hazır olup; el-pençe bağlanıp huzurda durulur. Kıyam, kıraat, rükû, secde huşu ile peşi sıra akar. Sağına selam verdi, sola selam verdi. Cami arkadaşları ile göz göze geldi. Şahitler listesine yazılıp şahit oldu, şahit olundu.
Beklenir huşuyla!
Saflar daha sıkı ve düzgün olacak!
İlahi kelam kubbede çınlayacak ve müminlerin üzerine rahmet olup yağacak.
Dilimizde zikir, terbiye etsin diye; aklımızı, fikrimizi, lisanımızı ve işimizi!
Sohbet ve muhabbet, çağırır bizi ilim için, irfan için, kulluk için.
Okuduklarımızı anlamak ve yaşamak için.
Doyulmamıştır hiçbir zaman; Kur’an’a!
Okunmayınca hep eksik kalmıştır; işler!
Hidayet’tir, Nur’dur, Şifa’dır; müminler için!
Bölünmek değil! Bölüşmektir bizim sıfatımız.
Ekmek, çorba, su, zaman, iş, gönül... paylaşırız ve artar, bereketlenir,eksilmez!
Emaneti Ehli’nden devraldık, Ehli olmaya çabalıyoruz.
Kabir başında Rahmetullah duası; Vefa’mızın bir örneğidir.